Daha önce uzay hakkında birçok bilgiyle karşınıza çıktım ama uzaya nasıl gideriz ? tabiki uzay gemisiyle fakat uzay gemileri nasıl uçar ? işte cevabı
Uzay Gemileri Nasıl Uçar ?
Bir uzay gemisi dünyanın yüzeyi ve atmosferi dışında, dış uzayda çalışmak üzere tasarlanmış bir araçtır. Uzay aracı insanlı ya da insansız olabilir. Bir uzay gemisi haberleşme, dünyanın gözlemlenmesi, meteoroloji, gezegen keşfi, uzay turizmi ya da uzay savaşımı gibi görevler için yapılmış olabilir. "Uzay gemisi" terimi aynı zamanda yapay uyduları tanımlamakta da kullanılır.
Uydular görev profiline göre farklı alt sistemlerlerden oluşurlar. Bir uzay gemisi şu alt sistemleri içerebilir: yükseklik belirleme ve denetimi, yol gösterme, seyir denetimleri, haberleşme, kumanda ve veri idaresi, güç, ısı denetimi, itici güç, yapılar, ve yük. İnsanlı uzay gemileri buna ek olarak mürettabat için yaşam destek sistemlerine de ihtiyaç duyarlar. Küresel bir iniş modülü. Uzay adamı, göstergeler, kurtarma sistemi bu modülde bulunur. 2,3 m çapında ve 2,46 ton ağırlığındadır. Koni şeklinde bir teçhizat modülü. 2,25 m uzunluğunda, 2,43 m genişliğinde, 2,27 ton ağırlığındadır. Motorları ve yakıtı barındırır.Ayrıca uzay gemisi görünmez ve ısı almaz aliminyumdan yapılır.
Uzay gemisi kendini doğru yönlendirebilmek ve dış torklara ve kuvvetlere gerektiği gibi yanıt verebilmek için yükseklik denetimi sistemine ihtiyaç duyar. Yükseklik denetimi alt sistemi, alıcılar ve harekete geçiriciler (aktüatör) ile birlikte denetim algoritmalarından oluşur.
22 Aralık 2014 Pazartesi
7 Kasım 2014 Cuma
Plüton neden gezegenlikten çıktı ?
plütonun formal adı: 134340 Pluto
Sistemimizdeki Gezegenlerimizi sıralarsak Merkür,Venüs,Dünya,Mars,Jüpiter,Satürn,Uranüs ve Neptün'dür peki plüton nerde ? plütona ne oldu ?
işte cevabı
Plüton Artık Neden Gezegen Değil ?
Güneş Sistemi'nde Eris'ten sonra bilinen en büyük cüce gezegen ve doğrudan Güneşin'in etrafında dönen en büyük onuncu cisim. Önceleri gezegen olarak sınıflandırılmıştır. Plüton, birçok cismi barındıran Kuper kuşağı'nın en belirgin üyelerinden biridir.Plüton bütün gezegenlerde olan bir özeliği taşımamaktadır YÖRÜNGE bu özelik tüm gezegenlerde olması gerekmektedir yoksa gezegen değil sadece bir göktaşıdır bunun anlamı sistemimizde 8 gezegen kaldı.
16 Nisan 2014 Çarşamba
gemilerin neden batmadığı ve uçakların nasıl düşmediğini biliyormusunuz?
bunun konu ile ilgisi ne ?
cevap basit yerçekimi kendinize bu sorunun tam tersini sorun
gemiler neden batar? uçaklar neden düşer? tabiki yerçekimi sayesinde:D
gemiler neden batmaz ?
her neyse konumuza dönelim Bunun nedeni suyun kaldırma kuvveti ve yoğunluktur. Bilindiği üzere yoğunluk, kütlenin hacme oranıdır ve suyun yoğunluğu 1 gr/cm3 ‘tür. Suyun yoğunluğundan ağır olan cisimler batar, suyun yoğunluğundan hafif olanlar yüzer ve eşit olanlar su içinde dengede kalır. Gemiler her ne kadar sudan çok daha ağır yoğunlukta materyallerden yapılmış olsa da toplam yoğunlukları sudan az olduğu için yüzebilmektedirler. Bunun nedeni gemilerin oyuk yapısı sebebiyle içlerinde çok miktarda hava barındırmaları ve hacimlerinin geniş olmasındandır. Havanın yoğunluğu suya göre çok az olduğundan dolayı geminin toplam yoğunluğu sudan az olur ve gemi yüzer. Gemi su almaya başladığı takdirde geminin yoğunluğu artacak ve gemi batmaya başlayacaktır. Denizaltıları da bu prensibi kullanarak suya dalıp yükselirler. Denizaltıları su üzerindeyken balast tanklarının içi hava doludur. Deniz altının dalmasını sağlamak için bu tankların vanaları açılarak havanın dışarıya çıkması ve içerisinin su dolması sağlanarak denizaltının toplam kütlesi ve dolayısıyla yoğunluğu artar ve batmaya başlar. Denizaltı yukarıya çıkarılmak istendiğinde de balast tanklarının içine hava doldurulur ve su boşalır
uçaklar neden düşmez ?
Bir cismin havada uçabilmesi için uçuş anında cisme çarpan hava en az cismin ağırlığına eşit bir taşıma kuvveti meydana getirmesi gerekir. Uçak kanadı düz bir plaka olarak düşünülürse bu taşıma kuvvetinin meydana gelmesi için, plakanın hareket düzlemiyle (hücum açısı denen) bir açı yapması, yâni hareket yönünde ön kısmının biraz kalkmış olması gerekir. Kanat hareket hâlindeyken eğik pozisyonundan dolayı alt kısmına çarpan hava aynı doğrultuda akışına devam edemeyeceği için kanadın alt kısmında yönünü değiştirir. Hava akımının yönünün değişmesi kanadın ona bir kuvvet uyguladığını gösterir. Newton’un üçüncü kuralına göre hava akımı da kanada eşit ve zıt bir kuvvet uygular. Bu kuvvet hem kanadı kaldırmaya hem de geriye doğru itmeye çalışır. Kanadın geriye itilmesi istenmeyen bir durumdur, çünkü uçağın hızını keser. Bu nedenle kanatlar, kaldırma kuvveti minimum olacak şekilde tasarlanır ve üretilirler.
cevap basit yerçekimi kendinize bu sorunun tam tersini sorun
gemiler neden batar? uçaklar neden düşer? tabiki yerçekimi sayesinde:D
her neyse konumuza dönelim Bunun nedeni suyun kaldırma kuvveti ve yoğunluktur. Bilindiği üzere yoğunluk, kütlenin hacme oranıdır ve suyun yoğunluğu 1 gr/cm3 ‘tür. Suyun yoğunluğundan ağır olan cisimler batar, suyun yoğunluğundan hafif olanlar yüzer ve eşit olanlar su içinde dengede kalır. Gemiler her ne kadar sudan çok daha ağır yoğunlukta materyallerden yapılmış olsa da toplam yoğunlukları sudan az olduğu için yüzebilmektedirler. Bunun nedeni gemilerin oyuk yapısı sebebiyle içlerinde çok miktarda hava barındırmaları ve hacimlerinin geniş olmasındandır. Havanın yoğunluğu suya göre çok az olduğundan dolayı geminin toplam yoğunluğu sudan az olur ve gemi yüzer. Gemi su almaya başladığı takdirde geminin yoğunluğu artacak ve gemi batmaya başlayacaktır. Denizaltıları da bu prensibi kullanarak suya dalıp yükselirler. Denizaltıları su üzerindeyken balast tanklarının içi hava doludur. Deniz altının dalmasını sağlamak için bu tankların vanaları açılarak havanın dışarıya çıkması ve içerisinin su dolması sağlanarak denizaltının toplam kütlesi ve dolayısıyla yoğunluğu artar ve batmaya başlar. Denizaltı yukarıya çıkarılmak istendiğinde de balast tanklarının içine hava doldurulur ve su boşalır
uçaklar neden düşmez ?
Bir cismin havada uçabilmesi için uçuş anında cisme çarpan hava en az cismin ağırlığına eşit bir taşıma kuvveti meydana getirmesi gerekir. Uçak kanadı düz bir plaka olarak düşünülürse bu taşıma kuvvetinin meydana gelmesi için, plakanın hareket düzlemiyle (hücum açısı denen) bir açı yapması, yâni hareket yönünde ön kısmının biraz kalkmış olması gerekir. Kanat hareket hâlindeyken eğik pozisyonundan dolayı alt kısmına çarpan hava aynı doğrultuda akışına devam edemeyeceği için kanadın alt kısmında yönünü değiştirir. Hava akımının yönünün değişmesi kanadın ona bir kuvvet uyguladığını gösterir. Newton’un üçüncü kuralına göre hava akımı da kanada eşit ve zıt bir kuvvet uygular. Bu kuvvet hem kanadı kaldırmaya hem de geriye doğru itmeye çalışır. Kanadın geriye itilmesi istenmeyen bir durumdur, çünkü uçağın hızını keser. Bu nedenle kanatlar, kaldırma kuvveti minimum olacak şekilde tasarlanır ve üretilirler.
Ayın Kanlı ervesi
aşağıdaki film yabancı da olsa ilginizi çekebilir :)))
ayrıca 2.48-2.49-2.50'da belirgin şekilde ayın kanlı halini görüyorsunuz
merhaba bir yazımla tekrar sizinleyim. Yakın zamanda 500 yılda 3 kez karşımıza çıkan ayın kanlı hali ortaya çıktı tabiki kulağımdan kaçmaz deyip hemen araştırdım işte araştırmam:
500 yılda 3 kere yani 778 günde bir yaşanan astronojik olayda Mars ile Dünya’nın Güneş’e olan hizaları arasında yaklaşık 87 milyon kilometre olacak.
Gökyüzündeki şölende Ay ‘kan kırmızısı’na dönüşecek, Güneş ise kararacak. Mars gece gökyüzünde sıradan bir gecede görebileceğiniz en parlak yıldızdan tam 10 kat parlak gözükecek. Ancak biliyoruz ki evrendeki en parlak yıldız bundan çok daha fazla parlak ki ben bunu da araştırmıştım:D
Etiketler:
ay,
ayın evreleri,
uzay,
uzay bilimi
Yer:
Gölcük, Türkiye
13 Mart 2014 Perşembe
en parlak yıldız
yapılan araştırmalarda evrendeki en parlak yıldızı buldular. Erboğa isimli dev sarı yıldızın çapı güneşten bin 300 kez daha büyükmüş! inanılmaz diğmi?
he birde şu videoları izlerseniz çok iyi olur
youtube'da VLT spots largest yellow hypergiant star-1 ve VLT spots largest yellow hypergiant star-2
youtube'da VLT spots largest yellow hypergiant star-1 ve VLT spots largest yellow hypergiant star-2
Araştırmacıların 'sarı hiper dev' diye tabirlediği bu yıldıza yakın bir başka yıldız daha bulundu. Gökbilimciler bu olayı 'çifte yıldız sistemini bir fındığa' benzetiyorlarmış.bu resimde fındığa benzetmek zor ama videoda gayet belirgin
9 Mart 2014 Pazar
ay nasıl oluştu??
ay birsürü teoriyle olabilir teoriler:
Dev Çarpma Teorisi
Belki de dünya genelinde ayın nasıl oluştuğuna dair en genel kabul gören kuram, “dev çarpma” teorisidir. Aralarında çok farklı bilim dallarında araştırma yapan bilim adamlarının da bulunduğu geniş bilim çevrelerinin ortak görüşü, ayın bir çarpışma sonucunda dünyadan koptuğu yönündedir. Bu düşünce ilk bakışta mümkün değilmiş gibi görünse de, dev çarpma teorisinde bahsi geçen ve dünyamızdan “ay büyüklüğünde” bir parça kopmasına neden olan cismin Mars büyüklüğünde olduğu öngörülmektedir. Mars gezegeni kadar büyük bir gökcismi ile dünyamızın çarpışması, insan hayal gücünün dahi kavramak için yeterli olmayacağı büyüklükte kozmik bir olayın gerçekleşmesine neden olmuş olabilir. Bu kuram, dünyamızın güneş etrafındaki yörüngesinin açısal momentumunu ve ayı çekirdeğinin çok küçük olmasını açıklayabildiği için genel olarak kabul görmektedir.
Bölünme Teorisi
Yerkabuğunun merkezkaç kuvveti sebebiyle oluşan çok şiddetli dönüş etkisi sebebiyle parçalandığı ve uzayda kütleçekim sebebiyle bir araya gelerek ayı oluştuğunu savunan kuramdır. Ancak bu şekilde oluşan bir uydunun gezegenin ekvator çizgisi düzleminde yer alması gerekirken, bizim uydumuz olan ay için bu tür bir durum söz konusu değildir. Ayrıca dünyanın başlangıç döngüsünün de bu kadar büyük olmadığının ve bu oluşum için yeterli kütle bulunmadığının düşünülmesi, Bölünme Teorisinin genel kabul görmemesine sebep olmuştur.
Yakalama Teorisi
Yakalama Teorisi, bölünme ve dev çarpmadan farklı olarak ayın dünyadan bağımsız olarak oluştuğunu savunur. Bu kuram kapsamında uydumuz olan ayın güneş sisteminin içinde ya da dışında farklı bir yerde oluştuğu ve milyarlarca yıl önce dünyanın çekim alanının etkisi ile çevremizde yörüngeye girdiği düşünülür. Ancak bu kuramın da bir eksik yanı bulunmaktadır. Zira bu tarz bir yakalama hareketi ile ay büyüklüğünde bir gökcisminin yörüngeye girmesi için dünyamızın milyarlarca yıl önce çok geniş bir atmosfere sahip olması ve çekim ile oluşan enerjiyi soğurabilmesi gerekirdi.
Beraber Oluşum Teorisi
Bu kuram kapsamında ay ile dünyanın birbirinden bağımsız olarak ancak aynı zaman düzleminde oluştuğu varsayılmaktadır. Beraber oluşum kuramı, ay ile dünyanın gezegen öncesi dönemde iki farklı bulutsu olduğunu ve eşzamanlı olarak ayrı ayrı oluştuğunu savunmaktadır. Ancak bu kurama hakkında da eleştiriler bulunmaktadır. Çünkü bu tarz bir beraber oluşum sürecinde ayda da tıpkı dünya olduğu gibi bir metalik demir oluşumu gözlemlenmesi gerekmektedir.
Ay Dünya’dan bakınca hep aynı yüzünü mü gösterir?
Ay, Dünya’nın etrafında döndüğü gibi, kendi etrafında da dönmektedir. Ay her iki dönüşünü de aynı hızla yapar. Bu nedenle Dünya’dan bakılınca, Ay hep aynı yüzünü gösterir.
en eski yıldız
merhaba bugün sizlere bir yıldız tanıtacam ben bu yıldıza büyük büyük bbüyük büyük büyük büyük büyük büyük yıldız dede diyorum :D
İlk yıldız dünyaya 6 bin ışık yılı uzaklıkta ve 13.7 milyar yıl önce oluşmuş.
ve araştımacılarımız şunları söylemiş:
İlk kez tartışmaya yer bırakmayacak şekilde evrenin oluşum aşamasında ortaya
çıkan bir ilk yıldızın kimyasal izini bulduk
güneş
güneş ve uzay
güneş gözlüğü takdığımızda güneşi o andaki gibi görmeyiz
o anda güneşin tam 8dk önceki halini görürüz yani
güneş bi anda yok olsa biz bunu 8dk sonra fark ederiz
uzay okadar büyük ki ışık hızına meydan okuyor.
peki güneş ne kadar sıcak ben size söyleyeyim
güneş'in içi 12milyon derecdir dışı ise 6000derecdr
güneşin bu sıcaklığına dayanamayan atomlar bir birlerini
itmek yerine çekerler. ve güneşte 1 atom bombasının
yaklaşık milyonlarca katı kadar patlama olur
patlama sırasında bu dünyanın
patlama sırasında bu dünyanın
40-50 katı alever çıkar.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
